Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Kocaeli Cemevi Platform Üyeleri 'Madımak' için buluştu

Darıca’da bir araya gelen Kocaeli Cemevleri Platformu Üyeleri, Sivas Katliamı’nın 25. Yıldönümü’nü anarak faillerinin hala bulunamamasının yüreklerinde hâlâ bir yangın olarak kaldığını söylediler.

Kocaeli Cemevi Platform Üyeleri 'Madımak' için buluştu
02 Temmuz 2018 - 18:56
Darıca Nenehatun Mahallesi, Kara Ahmet Sk. No:37 adresindeki Anadolu Kültür Görgü ve Cemevi Derneği’nde bir araya gelen Kocaeli Cemevleri Platformu Üyeleri’nden Gebze- Darıca Anadolu Kültür Görgü ve Cemevi Derneği Başkanı Şeref Aslan, Türkiye Cemevleri Genel Merkez Genel Sekreteri  Hacı Beltaş Veli Derince Cemevi Başkanı Hüseyin Gülseven, Alevi Kültür Derneği Kocaeli şubesi Başkanı Birol Sağlam, Derince İmam Hüseyin Cemevi Derneği Başkanı Mahmut Eskin, Çayırova Abdal Musa Cemevi Başikanı Şirin İnce, Güzeltepe Yunus Emre Cemevi Başkanı Serkan Şanlı, Mudurnutepe Cemevi Başkanı Dursun Alİ Akbaş, Tavşan Tepe Cemevi Başkanı Ali Ekber İncesu, Ulaştepe Cemevi Başkanı Teslim Yıldız ve Körfez Cemevi Başkanı Durmuş Yıldırım, ortak bir basın açıklaması yaparak Sivas Katlliamı’nın 25. Yıldönümünü andılar.
İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu’nun ardından Türkiye Cemevleri Genel Merkez Genel Sekreteri  Hacı Beltaş Veli Derince Cemevi Başkanı Hüseyin Gülseven, yaptığı açıklamada, 1993’de Sivas’ta yaşananların daha önceden planlanarak  yapılan bir katliam olduğunu ifade ederek, ‘’ o katliamda sadece canlarımız değil, sazımız, dilimiz, aydınlık yüzler yandı. Çeyrek asırdır failleri bulunamadı. O günden bu yana siyasal iktidarlar bunu açıpa çıkaramadılar. Sivas Katliamında sadece Aleviler değil, yüreğimiz yandı. Bu vahşeti lanetliyoruz ve artık bunun açığa çıkarılmasını istiyoruz’’ dedi.
Gebze- Darıca Anadolu Kültür Görgü ve Cemevi Derneği Başkanı Şeref Aslan ise 25 yıl önce Sivas’ta yaşanan acıyı paylaşmak ve o acıları unutturmamakla birlikte haykırmak için biraraya geldiklerini kaydetti.
Bazı kesimlerce bu haykırışların ört bas edilmek istendiğini de dile getiren Şeref Arslan, ‘’ Kimi olaylar ve acılar ne yazık ki kolay unutulup kaderine terk edilemiyor. Çünkü temelinde insana ve insanlığa karşı işlenen cinayetler ve katliamlar sebebi  ne olursa olsun bir kenara itilmiyor’. İşte bu da onlardan birisi olduğu için buradayız. 02 Temmuz 1993, yer Sivas , Pir Sultan’ı anmak için’ orada bulunan canlar ve olayın yaşandığı yerdeki görevli 2 insanla birlikte 35 canın dir idiri yakılmasını katledilmesini soruyoruz sizlere ve herkese nasıl unutacağız, nasıl görmekten gelip yok sayacağız, hele hele gerekçesi olmayan bir acıyı yaşadığımız halde, ‘Aman boşver sen de’ nasıl diyeceğiz? Üzerinden çeyrek asır geçmiş olması ve katillerinin cezalandırılmamasına rağmen?  Kin ve nefret tohumları ekmek için değil, barış içinde bir dünya için bu acıları unutmuyor ve unutturmuyoruz. Ülke temellerini ve üzerinde yaşamını sürdüren halkını siyasi, etnik ve mezhepsel olarak şekillendirip onun üzerinden kendilerine bir iktidar şeması oluşturamaz. böyle anlayışla o ülkeyi yönetemez ve yönetmemeli de’’
Şeref Arslan konuşmasının devamında ise, Hâlâ Alevilerin ihtiyaçları ve taleplerinin dile getirildiğini 22. Yüzyılda bunun bir insanlık suçu olduğunu belirterek, ‘’ Sözde ve lafta ‘’Biz de Alciyiz, Ali’yi seviyoruz, çocuklarımıza Hasan ve Hüseyin’in ismini veriyoruz’ demek yetmiyor ve samimi bulunmuyor. Eğer bugün bu samimiyet ortaya konulursa mutlak bir karşılık bulacak ve işte o zaman bu acılar paylaşılmış olup hafifleyecektir. İnsanlığın  acıları asla ayrıştırılmayacak ve o zaman tüm ayrımcı dil, üslup, siyaset ortadan kalkacak, gerçek barış ve huzur ülkemize hakim olacaktır. O günlerin gelmesi umudu ile Sivas’ı bir kez daha buradan yaad ediyor, onların öbür dünyada bu sitemlerimize ve taleplerimize gönül kattıklarını görüyoruz’’ şeklinde konuştu.