Tedavi olduğu 'Su' ile iş kurdu
İZMİT’te yaşayan Ebru Gücin (41), 2010 yılında sağ bacağındaki iki tümör nedeniyle geçirdiği iki ameliyatın ardından su terapisi ile yeniden sağlığına kavuştu. 5 yıllık tedavi sürecinde suyun iyileştirici gücüne inanan Ebru Gücin, kendi kurduğu akademide su terapisiyle fiziksel rahatsızlıklar yaşayan kişilere umut oluyor.
11 Aralık 2021 - 13:28 - Güncelleme: 11 Aralık 2021 - 17:41
İzmit’te yaşayan Ebru Gücin, 2010 yılında kanser olduğunu öğrendi. Bacağında 2 tane tümör bulunan Gücin, 5 yıl süren uzun ve yorucu bir tedaviye başladı. Ameliyatlar olan Ebru Gücin, tedavi sürecinde su terapileri de yaptı. Suyun iyileştirici gücünü gören Ebru Gücin, yurt içi ve yurt dışında onlarca eğitim ve sertifika alarak su terapi merkezini kurdu. Merkezde birebir yüzme dersleri, özel bireyler için yüzme aktiviteleri, bebek yüzme dersleri, bebek spa, masaj, su içi egzersiz ve tedavi programları, ortopedik manuel terapi, skolyoz egzersizi gibi seanslar uygulayan Ebru Gücin, özellikle fiziksel ve zihinsel engelli bireylere terapiler uygulayarak tedavilerine katkı sağlıyor.
‘SUYUN GÜCÜYLE TANIŞTIM’
Kanseri atlattıktan sonra suyun iyileştirici gücünü fark ettiğini belirten Ebru Gücin, “2010 yılında sağ ayağımdan 2 ameliyat olduktan sonra doktorumun tavsiyesiyle su içi egzersiz ve yüzmeye başladım. Bir nevi suyun gücüyle tanıştım. Bu sırada oradaki kas salınması ve kas oyukluğu için hem fiziksel hem de psikolojik olarak su bana çok iyi geldi. 39 yaşındaydım. 5 yıllık tedavi sonucunda, ‘Ben bu işi yapacağım. Suyun gücünü, sudan gelen sağlığı herkese duyuracağım’ diye bir yola çıktım. Sürecim böyle başladı.” dedi.
Antrenörlük eğitimleri aldığını söyleyen Gücin, “Türkiye Yüzme Federasyonu’ndan yüzme antrenörlüğü belgesi alarak başladım. Daha sonra fark yaratmam gerektiğini biliyordum. Bebek yüzme okul öncesi eğitmenliği eğitimini aldım. Bundan sonrasında hep sağlığa ve özel bireylere doğru yöneldim. Sonraki süreçte Amerika’dan aqua fitness, daha sonra diğer su içi terapi yöntemlerini de öğrenip, Türkiye’de özel sporcular tarafından açılan Özel Sporcular Federasyonu’ndan 2. kademe yüzme antrenörlüğü belgesi alarak bu işe başladım.” diye konuştu.
‘KARADA YAPAMADIKLARI ŞEYLERİ DAHA ÇOK SUDA RAHATLIKLA YAPABİLİYORLAR’
Özel bireylerin fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkı sağladıklarını ifade eden Gücin, “Yaptığımız su içi aktivitelerle birlikte özel bireylerin hem fiziksel, hem de zihinsel olarak gelişimlerine fayda sağlıyoruz. Öncelikle amacımız özgüvenlerini sağlamak. Çünkü karada yapamadıkları şeyleri daha çok suda rahatlıkla yapabiliyorlar. Bunun için suda egzersizlerini tamamlayıp, bunu karadaki çalışmalara yönlendiriyoruz. Hareketlilikleri özgüvenlerini de sağladığı için kendilerini daha başarılı buluyorlar.” dedi.
‘SUYUN ŞİFASIYLA YENİDEN DOĞDUĞUMA İNANIYORUM’
Tedavi sürecinde inancını hiç kaybetmediğini belirten Ebru Gücin, insanların olumsuzluklar karşısında pes etmemesini isteyerek, şöyle konuştu:
“Hastalığımı ilk öğrendiğimde başıma bir felaket geldiğini veya dünyanın sonu olduğunu, hayatımın sonunun geldiğini düşündüm. Bununla nasıl mücadele edeceğimi düşünürken, meğerse hayatımın yeniden başladığını bilememişim. Bunun için de hastalığım sırasında inancımı hiç kaybetmedim. Sonrasında da bu gücümü su ile birleştirip, yeniden doğmuş gibi kendimde bulduğum faydaları bütün insanlara aktarmaya çalışıyorum. Suyun şifasıyla, iyileştirici gücüyle yeniden doğduğuma inanıyorum. İnsanlar başlarına gelen bir olumsuzlukta kesinlikle pes etmesinler. Hayalleri, hedefleri doğrultusunda, kendilerine inanarak bu yolda çaba göstersinler.”
‘SUYUN GÜCÜYLE TANIŞTIM’
Kanseri atlattıktan sonra suyun iyileştirici gücünü fark ettiğini belirten Ebru Gücin, “2010 yılında sağ ayağımdan 2 ameliyat olduktan sonra doktorumun tavsiyesiyle su içi egzersiz ve yüzmeye başladım. Bir nevi suyun gücüyle tanıştım. Bu sırada oradaki kas salınması ve kas oyukluğu için hem fiziksel hem de psikolojik olarak su bana çok iyi geldi. 39 yaşındaydım. 5 yıllık tedavi sonucunda, ‘Ben bu işi yapacağım. Suyun gücünü, sudan gelen sağlığı herkese duyuracağım’ diye bir yola çıktım. Sürecim böyle başladı.” dedi.
Antrenörlük eğitimleri aldığını söyleyen Gücin, “Türkiye Yüzme Federasyonu’ndan yüzme antrenörlüğü belgesi alarak başladım. Daha sonra fark yaratmam gerektiğini biliyordum. Bebek yüzme okul öncesi eğitmenliği eğitimini aldım. Bundan sonrasında hep sağlığa ve özel bireylere doğru yöneldim. Sonraki süreçte Amerika’dan aqua fitness, daha sonra diğer su içi terapi yöntemlerini de öğrenip, Türkiye’de özel sporcular tarafından açılan Özel Sporcular Federasyonu’ndan 2. kademe yüzme antrenörlüğü belgesi alarak bu işe başladım.” diye konuştu.
‘KARADA YAPAMADIKLARI ŞEYLERİ DAHA ÇOK SUDA RAHATLIKLA YAPABİLİYORLAR’
Özel bireylerin fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkı sağladıklarını ifade eden Gücin, “Yaptığımız su içi aktivitelerle birlikte özel bireylerin hem fiziksel, hem de zihinsel olarak gelişimlerine fayda sağlıyoruz. Öncelikle amacımız özgüvenlerini sağlamak. Çünkü karada yapamadıkları şeyleri daha çok suda rahatlıkla yapabiliyorlar. Bunun için suda egzersizlerini tamamlayıp, bunu karadaki çalışmalara yönlendiriyoruz. Hareketlilikleri özgüvenlerini de sağladığı için kendilerini daha başarılı buluyorlar.” dedi.
‘SUYUN ŞİFASIYLA YENİDEN DOĞDUĞUMA İNANIYORUM’
Tedavi sürecinde inancını hiç kaybetmediğini belirten Ebru Gücin, insanların olumsuzluklar karşısında pes etmemesini isteyerek, şöyle konuştu:
“Hastalığımı ilk öğrendiğimde başıma bir felaket geldiğini veya dünyanın sonu olduğunu, hayatımın sonunun geldiğini düşündüm. Bununla nasıl mücadele edeceğimi düşünürken, meğerse hayatımın yeniden başladığını bilememişim. Bunun için de hastalığım sırasında inancımı hiç kaybetmedim. Sonrasında da bu gücümü su ile birleştirip, yeniden doğmuş gibi kendimde bulduğum faydaları bütün insanlara aktarmaya çalışıyorum. Suyun şifasıyla, iyileştirici gücüyle yeniden doğduğuma inanıyorum. İnsanlar başlarına gelen bir olumsuzlukta kesinlikle pes etmesinler. Hayalleri, hedefleri doğrultusunda, kendilerine inanarak bu yolda çaba göstersinler.”
FACEBOOK YORUMLAR