Suriye'ye gitmeye gerek yok, sahile inin…

EROL POLAT

Mutlaka görmüşsünüzdür…
Kocaman bir çuvalın altına tekerlek koyarlar ya hani…
Sonra da, çöp konteynerlerinden ne bulunursa, o çuvalın içine atarlar…
‘’ Çek çek’’ deniliyor, genel haliyle…
 
Bu işleri, önceleri bizimkiler yapardı…
Çöplerden ‘’Para’’ edecekler çıkarılıp ayrıştırılarak ülke ekonomisine kazandırırdılar…
Eğer, ben etkili ve yetkili olsaydım, bu işi yapanlara ‘’ Teşekkür Plaketi’’ verirdim…
Bu da ayrı bir konu…
 
Sonra…
Bu işe Suriyeliler’ de el attı…
Araçların ön camlarını yıkayıp silerlerdi bizimkiler, üç beş kuruş bahşiş için…
Baktılar ki para var, oraya da koştular…
En basiti kırmızı ışıkta el avuç açıp dilenmekti…
Onu da çözdü Suriyeliler…
Bizimkiler, pılı pırtıyı bırakıp buhar oldular…
Bu ve buna benzer mekanlar artık Suriyeliler’indi…
 
Yani, bir kaç ay öncesine kadar biz Türkler, Suriyeliler’i gariban ve muhtaç göçmenler olarak bilirdik…
Yaz gelip sahiller, plajlar ve mesire yerleri açılınca, başka başka simaları, yüzleri görmeye de tanık olduk…
Hiç de alışık olmadığımız bu tipler, aslında biz de biraz göz aşinalığı yapsa da, sanki ‘olamaz’dı gibi geldi …
 
Kimi Suriyeli tosuncuklar, guruplar halinde Arz-ı Endam eylerken,  çok gerilerdeki hatunlar da kendilerine özgü giydikleri şıkır şıkır kıyafetlerle bir mankenin zarafetini aratmıyorlar neredeyse… 
 
‘’Vay be !’’ diyesi geliyor insanın…
Bu memleketin her evladı neredeyse bir ekmeğinin yarısını gariban Suriyeliler ile paylaşırken, kulakta volkmen, bilekte altın künye, parmakta yüzük, boyunda kolye ve üzerlerine giydikleri ünlü markalara ait spor kıyafetlerle kasım kasım kasılarak dolanan bu tosuncuklar adeta bıyık altından gülerek bizleri enayi yerine koyuyor gibi geldi bana…
 
 Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’ın bizler için yaptığı sahil şeridinde çoluk çocuk nefes alıp denizin tadını çıkaralım derken, onlar bu güzelliği çoktan keşfetmiş bile… 
Her adımda guruplar halinde karşılaşacağınız bu paralı Suriyeliler’in ne kadar çok olduklarına ilk defa tanık olurken, kendimi bir anlığına yabancı bir ülkede geziyor hissettim…
 
Ülkesindeki savaş nedeniyle evini barkını terk eden aç ve yoksul Suriyeliler için mi,, yoksa aynı memleketin şımarık ve zengin  züppelerinin savaştan uzak, rahat bir yaşam sürmeleri için mi bu memleketin kapılarını ardına kadar açtık…
 
İçimizdeki bazı Suriyeli seviciler bu akşamdan tezi yok insinler Darıca sahiline de o acıdıkları Suriyeliler’in nasıl bir yaşam sürdüklerini görsünler…
Hatta görmekle de kalmasınlar, yardımcı olup 3-5 tane tosuncuğu evlerinde misafir etsinler…
 
KALIN SAĞLICAKLA