BU İŞ AYAĞA DÜŞTÜ !

EROL POLAT

Eskiden, çok da değil, on beş, yirmi sene öncesine döndüğümüzde, yerel basının ne kadar zor şartlar altında yayınlandığını o yıllardaki arkadaşların dışında kimse bilemez.
Zaten öyle fazla gazete de yoktu.
 Dolayısıyla da gazeteci sayısı da bir elin parmakları kadardı… 
Ve… Her gazetenin mutfağında şimdiki gibi üç beş  kişi değil, en az sekiz on kişi istihdam edilirdi… 
Şimdiki çağın canı da, kanı da olan internetin esamisi dahi okunmuyordu… Digitâl olmadığı için fotoğraf çekmek ustalık isterdi, zira her haberde en fazla üç defa deklanşöre basma şansınız vardı, çıkacak sonuç sizin tecrübenizle ilintiydi!..
 
Zor du gazete çıkarmak! 
Sekiz sayfayı doldurmak her babayiğidin harcı da değildi elbette!... İşte bu nedenle de, muhabirler sabah geldikleri gibi tekrar dışarıya çıkar ve öğleye kadar gazeteye gelmezlerdi!..Şimdiki gibi araklama haber yerine, yazacaklarını kendi yaratırdı… 
Gazeteci, o tarihlerde becerikli yaratıcı atak ve saygın kişiydi… Bu vasıflara haiz olmayanlar bu işin, bırakın içinde olmayı, kıyısından köşesinden dahi geçemezdi… 
Yürek isterdi, cesaret isterdi… 
Belediyelerin basın sorumluları bile haberlerini daktiloyla yazar, tab ettiği üç beş resmi de iliştirir bizzati kendileri getirirdi, gazetelerin ofislerindeki ilgili arkadaşlara!..
İnternetin peydah olması, digital fotoğraf makinelerinin piyasaya sürülmesiyle birlikte, emek de kalmadı, saygınlık da kalmadı!..
 Yani mertlik bozuldu da bozuldu!..
 Kolay ve basit olması nedeniyle kentlerdeki gazete sayıları hızla çoğalırken, buna paralel olarak kalite de düştü!..
Şimdi,  artık eğitim, emek  ve mesleki birikimin gereksinimlerine ihtiyaç duyulmadan herkes gazeteci sıfatını taşıyabiliyor ne yazık ki(!) 
Bilmediği bir konu hakkında densizlikler yapıp, araştırma gereği dahi duymadan kentin en ileri gelenlerine dahi şuursuzca göndermeler yapıp, hakaretler yağdırabiliyorlar yazılarında!...
Yani bu iş, ayağa da, bacağa da düştü bile!
Herkesin ‘’Gazeteci’’ olması nedeniyle pastadaki dilim sayısı da küçüldükçe küçüldü! Esnafı da, belediyesi de bu sektörden nefret eder hale geldi! Bu nefret, yıllarını bu işe adamış gazetecileri  maddi olarak en derin yerinden baltaladı! 
Reklam vermek isteyen kimi kurum yöneticileri ve esnaf, başlarına gelecekleri tahmin ettikleri için reklamlarını keserken, gerçekten destek vermek isteyenlerde,’’ N’olur  reklamımı koymayın, ama her ay gelin ücreti neyse ödeyelim’’ şeklinde konuşur oldular!..
Yerel gazeteciliğin şimdiki durumu bu!
Yarın neler olur bilmeyiz ama, sektördeki kalitenin yerlerde süründüğü de bir gerçek!
Desteklerini esirgemeyen ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz…