UYUMLULUK/NİTELİKLİ İLETİŞİM ve İNSAN...

 İNSANIN , uygun davranması değil bunun yerine UYUMLU OLMASI önemlidir.
Böylece insan  nitelikli,kaliteli BİLİNCE varır .
Çünkü UYGUN DAVRANMA; ön kabulü/biat kültürünü/giderek evet efendimciliği yaşamsal kılar.
Bireyin özgür iradesi ;baskı altında kalır ki bu durumda insan gelişemez.
   UYUMLU DAVRANMA ; karşılıklı fikir alışverişini/her bireyin düşüncesini özgürce ifade edebilmesini/ ortak tutumla birlikte karar verişi, anlayışı ve saygıyı yaşamsal kılar. 
Böylece bireylerin   BEN varlığı; BİZ KÜLTÜRÜ içinde yer alır ve anlam kazanır...
Anlamlı yaşam UYGUN DAVRANMAK yerine UYUMLU DAVRANMAK BİLİNCİ ile olur. Böylece  sadece soru ve sorun üretmek yerine aynı zamanda sorunlara ÇÖZÜM ÜRETMEK  yaklaşımı gelişir. 
Elbette yaşamın bütünselliği içinde birey önce kendi içinde kendisiyle uyumlu ve barışık olmalıdır. 
Kendine yenik düşen,bencil egosunun baskısında kalan, "ben merkezci",olaylara 
"benim bildiğim en doğrudur" yaklaşımında olur.
Bu tutum sorunludur. 
Öncelikle insan ;kendisiyle yüzleşmeyi bilmelidir.Ve kendine doğru yolculuk yaparak, kişilik bahçesindeki ayrık otlarını temizlemeyi becerebilmelidir. Aksi halde kişilik bahçesinde güller açmaz.Kişilik;defolu, olumsuz, negatif hal alır ki dışındaki insan ve olaylara da bu zeminden bakar.
Onun için insan önce kendini  doğru ve hakiki okumayı başarmalıdır.Aksi halde
sağlıklı ve temiz düşünemez.
Hep başkalarını suçlar, kendini ötekileştirme ruh halinde olan bu tip bireyler , kendilerine ördükleri duvarın arkasından  başkalarını suçlama güdülmesine girer. 
Ayrıca bilinçaltı/bilinci besler zaman zaman olumlu veya olumsuz etkiler.
Bilinç düzeyimiz yeni gelişmeler ve bilgileri içselleştirmek için bilinçaltında da temizlik gerekir. Aksi halde geçmiste yaşananlara takılıp kalanlar; yarınlarına yolculuk yapamazlar.
 İnsan,sosyal varlık olarak toplumsal ilişkilerle yol alır.
Birey kendine sormalı :
 BEN KİM DEĞİLİM ? 
Bakınız bu soruya çoğu birey samimi yanıt vermekten uzak durur. Oysa tam da buradan hareketle birey kendinin olumlu /olumsuz; güçlü ve zayıf yönlerini belirleyebilir. Bireyin sosyal ilişkilerinde yetmezlik varsa toplumsal diyalogları da yetersiz kalır.
Bu durum NİTELİKLİ ve KALİTELİ İLETİŞİM oluşmasına da engel oluşturur.
Toplu ve topluca hayat yerine toplumsal bütünsellik içinde birlikte yaşamı; her birey ancak ve ancak değer katarak anlamlı hale getirebilir. 
Ve toplumsal yaşama değer katanlara; destek durmak/ birlikte emek vermek/ saygı duymak gerekir. 
Yoksa bir köşeye çekilip, emek vermeden,sorumluluk almadan,aldığı sorumluluğu yerine getirmeden sadece eksiklere odaklanmak yetmezliktir. 
Bütün mesele emeğe saygıdır. Emek hırsızlığı yapanlara karşı duruştur. 
Nerede olursak olalım; toplumsal sorumluluk içinde  topluma değer katan birey  olmak için emek vermeliyiz.
Bütün mesele hakiki değerlerle ,samimi yaklaşım içinde  ANLAŞILMAK önemlidir.
Anlaşıldığımız kadar isek eğer "anlama becerimizi"de geliştirmeliyiz...
Toplumsal zeminde doğru  ANLAŞILMAK sorunların çözümünde paydaşlarımızı giderek artan sinerji ile  ortak  kılar.
Uyumluluk içinde, toplumsal sorumlulukta emek vererek, kişilik bahçemizi temizleyerek nitelikli iletişim kurarak  yaşamımızda  ANLAŞILMAK umuduyla...