İnsanın,insanlaşması iletişim ile olur.
İletişim; algı/etkin dinleme/empati/sözsüz ve sözlü konuşma ile gerçekleşebilir.
En etkili iletişim ise DİNLEMEKTİR...
Bulunduğumuz çağda insanın en büyük sorunu ise ait olamamak halidir.
Bir yere,bir işe,bir ideale adanmışlık gösteremez oldu insan.Samimiyetsiz sohbet, sıradan hayatlar.Hayatta elde ettiği, artık insana yetmiyor.
Daha fazlası daha da fazlası.
Dönüp bakalım aile içi iletişimde egemen kim?
Aile üyelerinin muhabbeti mi yoksa teknolojik ortamda sanal tatminlik mi?
Komşu,akrabalık,arkadaşlık hukukunda dününe özlem duymayan var mı?
Ailede;çocuk dinlenmeyip sadece söylediklerinin duyan ebeveyn ilişkisinde bocalayıp duruyor. Bu ilişki okulda da,
işyerinde de aynı değil mi?
Birbirini etkili ve işbirliğine dönük dinlemeyen bireylerden sağlıklı ve nitelikli toplumsal gelecek olur mu?
Herkes çok biliyor,çok konuşuyor ,dinlemiyor ve herkes kendini haklı görüyorsa iletişim kazaları da oluşuyor.
Günümüzde giderek düşünmeyi yapay zekaya bırakan insan,her geçen gün kendi yalnızlığında depresif ruh halinde yok oluyor.
Bir araştırma sonucu der ki:
" Dünyada insanlar yıllık anti-depresan ilaçlara
6 trilyon dolar harcıyor.
Ki tüm dünyada savaş harcamalarına 2,5 trilyon dolar ayrılmaktadır. İşin en acı yanı ise anti- deprasan ilaçlara önümüzdeki 5/ 10 yıl içinde harcanacak paranın 16 trilyon dolara çıkacağı iddia edilmektedir.
Bunun temelinde ise "candan-cana" yoğrulan insan ilişkileri/iletişimi yerini "camdan -cama" iletişime bırakır oldu.
Giderek yaygınlaşan yapay zeka ile insan bedeni ise makineler tarafından enerji kaynağı olarak görülmektedir.
Bu durumun sürecindeki gerçek; algoritmaları,sosyal medyanın insan zihnini enerji ve dikkat kaynağı olarak sömürmesidir.
Elbette insanlık çok boyutlu sıkıntılar yaşamaktadır. Aslında yaşanılan sıkıntılar bir yanı ile hayatın en güçlü noktaları olabilir.
Bundan dolayı insan; önce kendine yolculukla kendine bakmayı ,kendi değerini anlamalıdır.
Çünkü baskı gördüğümüzde özgürlüğün ,hasta olunca sağlığın,savaş olunca barışın kıymeti anlaşılır.
Başımıza gelenlere sebep
biz olmayabiliriz ama tepkilerimizin sorumluluğu bize aittir. Bu da kendimiz ile iletişimimizdir.
Onun için hayatımızı bütün yönleriyle kabul etmek bilgeliktir.
İyiler öğretir fakat kötüler daha çok öğretir.
Olumsuz bir yaşantıyı geride bırakmak için onun bize ne öğrettiğini görüp kavramak gerekir.
Hakikatle mi yüzleşmek istiyoruz yoksa sahte konforu
mu tercih ediyoruz?
Çok konuşup az mı dinleyelim yoksa iyiden iyiye içtenlikle ile çok dinleyip
az mı konuşalım?
Tercihiniz,yaşamda iletişim donanımınıza etki eder.
Birbirimizi yürekten dinlemek daha huzurlu ,sağlıklı bir hayat sunar...
ÇOK KONUŞAN, AZ DİNLEYEN TOPLUM...
Hayat,konuşmayı en çok istediğin insana karşı susmayı öğrendiğinde başlar denir.
Yayınlanma :
01.10.2025 19:27
Güncelleme
: 01.10.2025 19:27
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: