Bak şu kebapçının yaptığına !..

1953 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. 

Altı yaşından itibaren, bir ayağı aksak olduğu için "Topal Talat" lakabıyla çağrılan babasıyla birlikte birçok ağır işte çalışır.

Geçen yılların ardından,kader, ona bahşettiği nimetleri altın tepsiyle sunar…

Zaman geçtikçe başarı grafiği tavan yapar…

Dünyanın tanıdığı bu isme başarılarından dolayı, ‘’İmparator’’ lakabı takılır…

Milyonlarca seveni olmasına rağmen bir o kadar da sevmeyeni olur !…

…Ve 

Bir kebapçı, ‘’ Şak’’ diye her şeyi alt üst eder..

Fatih Terim,…

Kabadayılığa özendi atını itini nallayıp kebapçıya saldırdı !…

Tepkiler çok yoğun oldu.. Bu yüzden daha fazla dayanamayarak Milli Takım’daki görevinden istifa etti…

Sonra…

Çankaya Belediyesi, Bahçelievler’deki ‘’Fatih Terim Parkı’’ nın adını yoğun tepkiler nedeniyle kaldırarak yerine Taçsız Kral Metin Oktay’ın ismini verdi…

Saltanatı, parayı, şöhreti, ulaşılmazlığı kaldıramamanın verdiği yük, kibiri doğurmuş ve bu başı göklerdelik ne gariptir ki bir kebapçıyla son bulmuştur !..

Cuma selamlığında camiye girerken özel seçilmiş bir yeniçeri, padişahın emrine uyarak ’’Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var’’ diye bağırırmış…

Fatih Terim kadar büyük çaplı olmasa da, bizim buralarda da dönmedik köşe bırakmayan bazılarına bir tavsiyem var; Üç beş kuruşa kıyın adam gibi bir adam tutun ve her sabah kalttığınızda gün boyu hatırlamanız için,’’Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!’’ diye bağırtın…

Bunu yapmazsanız böbürlenmelerinize , kibirlenmenilerinize elbet bir gün bir kebapçı olmasa da, bir zurnacı son verecektir !…

Ancak ve ne yazık ki, memleketteki dalkavuklar olduğu sürece, bu kaçınılmaz ‘’ Son’’ların da ’Son’u olmayacaktır.

Sağlıcakla…