Kocaeli Sağlık Müdürü: Şikayet olmasa bile kontrollerimizi yaptırmakta fayda var

Diyabet, obezite, kalp hastalıkları, solunum yolu hastalıkları gibi çok yaygın ve ölüm oranları çok yüksek olan hastalıkların, erken teşhis edilmeleri halinde tedavilerinin kolaylaştığını söyleyen Pehlevan, birçok kanser türünün dahi erken teşhisle büyük oranda tedavi edilebildiğini belirtti. Bu tür hastalıkların belirtilerinin çok geç ya da çok küçük şekillerde görüldüğünü ifade eden Pehlevan, şikayet olmasa da kişilerin düzenli aralıklarla aile hekimlerine kontrollerini yaptırmalarını tavsiye etti.

'ERKEN TEŞHİSTE KANSER DAHİL, ÇOĞU HASTALIĞIN TEDAVİSİ MÜMKÜN'
Kronik hastalıklarda erken teşhisin önemini vurgulayan Pehlevan, "Dünyada en sık görülen, en fazla ölüme neden olan hastalıklar kronik hastalıklardır. Bunlar diyabet, hipertansiyon, kanser ve solunum yolu hastalıkları gibi hastalıklar. Ülkemizde bu oranın azaltılması yönündeki çalışmalar hızla devam ediyor. Onun için tüm vatandaşlarımızın erken dönemde hastalıkların taranması noktasında, özellikle birinci basamak sağlık kuruluşlarımıza, aile hekimliklerimize, sağlıklı hayat merkezlerine düzenli olarak gitmeleri ve tansiyonlarını ölçtürmeleri, özellikle 40 yaşından sonra mutlaka kan şekerine baktırmaları, erken kanser taramaları yaptırmaları büyük önem taşıyor. Bu tür hastalıklarda erken teşhis çok önemli. Çünkü erken teşhiste bütün bu hastalıkların, kanser dahil çoğunun tedavisi mümkün ve yaşam konforunu en az düzeyde etkileyerek hayatımızı devam ettirme şansını yakalamaktayız. Onun için tüm vatandaşlarımızın bu kontrollerini, tahlillerini yaptırarak bu hastalıkların erken teşhisi ve tedavilerinin daha kolayca, daha konforlu bir şekilde yapmalarını istiyoruz. Bu konuda bütün vatandaşlarımızı obezite, hipertansiyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalıkları önleme açısından kontrollerini yaptırmaları büyük önem taşıyor" dedi.

'SİNSİ HASTALIKLAR'
Kronik hastalıkların kişilerin yaşam konforunu yavaş yavaş etkilediğini söyleyen Pehlevan, "Bu hastalıklar sinsi hastalıklardır. Hemen, bir günde insanların yaşam konforunu bozmayabiliyor. Bir süre sonra ağır bir şekilde bize geri dönüşleri oluyor. Felç geçirebiliyoruz ya da ilerlemiş bir kanserle karşı karşıya gelebiliyoruz. Kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Özellikle solunum sistemi hastalıklarında ya da diyabete bağlı bütün nörolojik, damarsal, böbrek, göz ve aklınıza gelebilecek vücudun her yerinde komplikasyonlara yol açabilecek durumlarla karşılaşabiliyoruz. Fakat kontrollü bir diyabet hastalığıyla beraber, yaşam kalitesini neredeyse hiç etkilemeyecek şekilde uzun bir yaşam mümkün. Diyabet hastalığının tedavisi mümkün, gelişmiş tedavi yöntemleri var. Diğer taraftan erken evre kanserlerde, meme kanseri, mide, bağırsak kanserlerinde erken teşhiste büyük oranda tedavi mümkün olabilmektedir. Kadın hastalıkları açısından rahim ağzı kanserinde, özellikle taramalarda erken teşhiste tedavi oranı neredeyse yüzde 100'e yakın. Onun için böyle çok basit şikayetleri bile önemsemek lazım. Hiçbir şikayet olmasa bile belirli aralıklarla aile hekimine mutlaka giderek kontrollerimizi yaptırmakta fayda var" diye konuştu.