GÖNÜL HANEMİZDE  NEREDEN NEREYE...

MURAT KAYA

NOT:Sonuna kadar okuyup, yorum yapmayacaksınız lütfen zamanınızı harcamayın.!

Kimler misafir olmadı ki
Gönül hanemize,
Oturdum düşündüm,
  vardım dünümüze..
Alabors traş olur,
kartal şapka takardık,
Cızlavet lastik giyersek kraldık.
Pilaç da giydik, kara lastik de 
İskarpin dedikleri kundura ayakkabıymış, sonra anladık biz.
Tek katlı evlerimiz bahçeli,
Arkasında idareli bostanlı, 
Önünde kümesi tavuk,hindi,kazlı,
Anam ekonomistti, 
emektar babam stratejist 
İdareli kullandık çırasına kadar,
 kıt kanaat yaşadık biz.
Yoklukta bolluk ile yoğrulduk, 
Yoku da bilip şükürle yutkunduk, 
Aile birliğiyle,dirliğimize tutunduk,
Çok dinleyip,az konuştuk,
Anamızı,atamızı sayma edebiyle büyüyüp,varolduk biz.
Canlar canı Posof'un Ilgar Dağı,
Yıllarca babamın mücadele alanı,
Bilir elbet Hoçvan, Sakaltutanı,
Sırsır tutan elleriyle ,alın teriyle Babam dozerci Ali'nin körpeleriydik biz.
Yolunu gözlerdik...
Yaman olurdu bizim elde,kara kış 
Andıra kalsın, dam boyu kar yağardı...
Babam dağlarda halka umut ,
bize hasret kalırdı. 
Yolunu gözlerdik...
Ayda bir olsa da 
sola eğik 
salına salına,
 güleç yüzle
 kasketli babam gelir kucaklaşırdık biz.
Yere yatak sarılır 
 beş kardeş koyun koyuna,
Yün döşek, 
kalın yün yorganla yatardık.
Büyük sac leğende 
çimdirirdi anam ,
Harmutlanmış suyla,sabunla
yeke elleriyle biz yıkanırdık.
Yoktu ev içinde banyo,wc,duş
Vaktinde yatıp ,erkenden uyanış,
Adetti yer sofrasına vaktinde oturuş,
Aynı tabaktan,
Ağzını şapıllatmadan
 kibar kibar çiğneyişi öğrenip büyüdük biz.
Korkuya dayalı olsa da 
disiplinle yetiştik,
Emek verenlerimize hep 
hürmet eyledik.
Konu ,komşu hakkını
Koruyup, gözettik,
İnsan-insana büyüdü
 çocuk yüreklerimiz.
Karagöl Mahallesi'nin ,
kara yağız çocuklarıydık biz.
Mahalle ,ilçe,memleket sevdamızdı,
Önce ben yoktu;ayıplanırdı,
Öğretmene laf söylemek saygısızlıktı,
Gelecek için,
geleceğimize emek vererek 
büyüdük biz.
Konu,komşu,akrabayla 
şenlenirdi yuvamız,
Hiç misafirsiz kalmazdı
Ocağımız .
Üstünde gügüm,çaynik kaynar
Gözünde patates kızarır
Yanardı kuzine sobamız..
Bir soba ike yuvamızı,
canımızı ısıtarak büyüdük biz.
El örmeli kaneviçeli,
Tahta tereklerimiz vardı,
Yana yana dizilirdi, 
Kap,kaçak...
Akşam oldu mu camların
 içerden 
Hapengi kapanacak,
Soğuktan,ayazdan,borandan  evimiz korunacak, 
 çocukluğumuzda güven içinde büyüdük biz.
Elli metre uzaktan görünce öğretmeni,
Yaka paça dúzeltirdik,
Yanından  soluk almadan geçerdik,
Saygı idi belki adı
 fakat 
içinde sevgisizlik,
Çalışıp ,çalışıp, çok çalışıp gecelerimizi sabah eyledik biz.
Fakirliğin nişanesiydi sarı kutulu Vita yağı,
Çoğu aile eritir çinko çinko sarı yağı,
Köyümüzden gelirdi
tuluğ peynir ,bal,kaymak,tereyağı
Rençberlik,hayvancılık,arıcılıktı
 geçim kaynağı,
Tenekeler dolusu kavurma yiyerek büyüdük biz.
Gaşkaya binmek de bir keyfti,
Faytonla gezmek asortiklikti,
Nerede otomobil lüx cipler,
cep telefon,bilgisayar,
Laptop
  her türden hip hop ,top,pop 
sardı dünyamızı nereden bilebilirdik
hayhengem,
Saatlerce bekleyip 
manyetolu telefonla
 bir görüşebilsem,
Postane içi  kabinde görüşüp, gişeye parayı ödesem
Devrinde büyüdük biz.
Toprak boldu, doğaya bunca kıyılmamıştı,
Berraktı akan sular,
 pakete ,plastik bidonlarla satılmamıştı
Yürünerek gidilir erinmezdik
dolmuş da peydah olmamıştı 
Asfalt da yoktu,
yollar parke taş döşeli,
Kara kış çatınca
 fakirin hayatı daha da çileli,
Gençlik ne olacak bu memleketin hali ile düşünceli
Halk için kavgalarda ,düşe kalka
büyüdük biz .
Ev,toprak damlı ise  vay haline,
Sarı tabya toprağı serer zoğlardık,
Silindir şekli ağır taş 
iki ucu demirli 
Çocuk canımızla zorlanırdık, 
Muşava serip korumaya alırdık,
Gene de eve damlarsa 
 cıngırları koyup ,şıp şıp seslerini dinleyerek büyüdük biz. 
Sonra çatılar kalın sacdan yapıldı,
Kar,çatıda tutmaz yere kayardı, 
Çoluk çocuk doya doya oynardı,
Mahlemizi yuvamız belleyip , büyüdük biz.
TV tek kanal, siyah beyazdı,
İstikla Marşı okunur
 karlanan cızırtıyla kapanırdı.
Her evin çatısı antenliydi,
yerini çanak anten aldı.
Yılbaşı gecesi günahta olsa herkesin gözü tam on ikide
Nesrin Topkapı'daydı.
Kabuklu fıstık,portakal,hindiyi
yiyip, tombala oynayıp
 erkenden yatarak 
büyüdük biz.
Kazım Karabekir İlkokulu
Ardahan Ortaokul-Lisesi,
Mezun oldum 1975/76 senesi,
Öğretmen oldum
Harf harf ,hece hece, bil cümle
Meselemdi 
Memleketimin her meselesi,
Köy köy,oba oba alın teri döktüm
 Mustafa Kemalce bellettim
 vatan ,bayrak sevgisini,
Gün geldi sürgünler de kıyılan olduk biz.
El etek öpmeden ,
onurlu yaşadık,
Toprağımız Ardahan,
Karstır bizim
o tavda mayalandık. 
Halk için,
aydınlık Türkiye için
 Atatürk'ün izinde çabaladık.
Çoluk çocuğa, torun torbaya karışıp
 bu güne vardık biz.
Yaz olur telislerde yün alınırdı,
Yıkanır yunur iplere asılırdı,
Bahçede geniş geniş 
oklavayla çırpılır,.
Sonrası döşek ,yorgan yapılır
Çuvaldızla desen desen dikilip
Yükluğa  kaldırılırdı. 
İngiliz Home'sız ,
süper,hiper,.marketsiz
AVM'siz ,
Bu manada  kültürsüz
Büyüdük çok şükür biz.
Dedem,ninem 
 sağ iken çocuk 
Anam babam sağ iken
Genç oldum,
Çok şey biliyormuş o zaman 
Kendimce,
Birer birer kaybettikçe 
Anamı,atamı
İşte o vakit mahvoldum...
Hiç bir şey bilmediğimi 
Çökünce omzuma yük
İşte o vakit 
öğrenmeye başladım ,
Tüm gerçeği ile
Kendimce.. 
Babamızı kaybedince  birden,
Anamız kaybedince hepten ,
Büyüdük birdenbire  
Zamansız...
 gencecik yaşımızda biz.
Anamızı,atamızı saydık 
Bereket ondaydı, 
Büyüdüler birer ikişer 
Oğlumlarım, kızım
Torunlarım da yol aldı.
Yol,yordam ile
aile kültürümüzün edebiyle
Mayalandı.. 
Dünün çocuklarıyız biz,
Darbelerle geçip gitti gençliğimiz.
Memleket içindi ,
tükenen ömrümüz ...
Tek sevdamızdır  ,
Özgür ve Bağımsız
Türkiyemiz ...
Memleketimize ,
İnsanlığa,
İnsanlığın eşit hak içinde 
Yaşamasına,
Yeryüzünde yoksulluğun
Bitmesine,
Yalanın,talanın ,
Son bulmasına
Nefsine mahkum
 çalıp çırpanın,
Olmamasına 
Dairdir tüm mücadelemiz...
Biz 
Ardahan'ın
Karagöl Mehlesinin
Karayağız çocuklarıyız ,
Vatan Söz Konusu
ise 
Gerisi Teferruattır 
diyenleriz
BİZ..