Ünlü: Döneri Dünyaya tanıtmak için yola çıkıyoruz

Gastronomi Turizmi Fuarı ve Konferansı GastroShow'a iki markasıyla katılan Başkent Grup Restaurant İşletmeleri A.Ş kurucu ortağı Salih Ünlü, birçok Türk lezzetini ismiyle dünyaya tanıtmak için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Türk lezzeti dönerin, yurt dışında dönerin farklı isimlerle bilindiğini belirten Ünlü, “Türkiye’de bile turistlerin genelde gittiği restoranlarda mantının, lahmacunun adının farklı yazıldığını görüyorum. Ülkemizde İngilizce menülere de döneri döner, mantıyı mantı, lahmacunu da lahmacun olarak yazılmasını ve bu isimlerin turistler tarafından öğrenilmesini hedefliyoruz” dedi.

ACE of MICE etkinliği ile eş zamanlı olarak, Turizm Medya Grubu ve Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) ortaklığıyla gerçekleştirilen, Gastronomi Turizmi Fuarı ve Konferansı Gastro Show sona erdi.
İstanbul Kongre Merkezi Açık Alan- ICC'de yapılan Gastro Show'da Sarı Restaurant ve Dönerci Serkan Usta isimli markalarıyla yer alan Başkent Grup Restaurant İşletmeleri A.Ş Kurucu Ortak Salih Ünlü, fuara ve hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Şirketin bir diğer kurucu ortağı Sertan Tabur fuarda kurulan stantta bulunarak gelen misafirlerle ilgilendi.

Döner, ayran gibi kendilerine özgü lezzetlerin ikram edildiği stanttı, protokolün önemli isimlerinden Dünya Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Eric Wolf, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yemek Uzmanı Sahrap Soysal, Komedyen Hayrettin, Şarkıcı Tarık Mengüç gibi isimler de ziyaret etti.

WOLF: TÜRK MUTFAĞINDAKİ YEMEK İSİMLERİNİ DÜNYADA MARKALAŞTIRMAK LAZIM

Döneri yedikten sonra Türk mutfağına yönelik açıklamalarda bulunan Dünya Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Eric Wolf, “Türkiye’ye ilk defa geldim. Gelmeden önce bazı fikirlerim vardı ama geldikten sonra Türk yemeklerinin lezzetini ve Türklerin misafirperverliğini görünce, Türkiye’nin daha iyi bir yerde olması gerektiğini düşündüm. Özellikle gastronomi turizminde Türkiye’nin yapacağı çok şey var, biz de destekleriz. Türk mutfağı henüz markalaşmayı bitirmedi. Türk mutfağındaki yemek isimlerini dünyada markalaştırmak lazım. Türk yemeklerini çok beğendim. Antakya mutfağı en sevdiğim mutfak oldu” diye konuştu.

 HAYRETTİN: SURVİVOR’DAN DÖNDÜĞÜMDE İLK ANA YEMEĞİM DÖNERDİ

Birçok ülkede döner yediğini ama burada yapılanın yerini tutmadığını belirten Hayrettin ise “İlgi alaka, müşteriyi karşılama dönerden daha önemli bence, sonra dönerin tadı damağınızda kaldığında zaten bağımlı oluyorsunuz. Yurt dışında birçok şehirde yedim, ama buradaki tadı tutmuyor. Survivor’dan döndüm ilk ana yemeğim döner oldu. Anne yemeğini solladı, bu kadar oluyorsa döner güzeldir” dedi.

ÜNLÜ: DÖNERİ DÜNYAYA TANITMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK

Fuarda kendilerine olan ilgiden memnun olduğunu dile getiren Salih Ünlü de “Milli yiyeceğimiz olan döneri tanıtmak için fuardayız. Döneri dünyaya tanıtmak için yola çıktık, daha kaliteli sunmak için bir restoran açtık. Farklı ülkelerde şube açmayı da hedefliyoruz. Lüks restoran segmentinde döneri tanıtmak istiyoruz. Döner hileye açık bir ürün. Biz döneri yüzde 100 dana ve kuzu eti kullanarak yapıyoruz. Hatta zararı olmadığı halde kuyruk yağı bile kullanmıyoruz. Böylece hazmı kolaylaşarak, hafif oluyor. Lezzeti de çok yerinde oluyor” ifadelerini kullandı.

DÖNER ASLINDA HER ÜLKEDE VAR AMA FARKLI İSİMLERLE BİLİNİYOR

Yemek isimlerinin markalaşmasına değinen Ünlü, “Döner aslında her ülkede var ama farklı isimlerle biliniyor. Biz içerisine bir şey katmadan orijinal haliyle dünyaya tanıtmak istiyoruz. Başlangıçta hedef ülkeler Ortadoğu olarak belirlendi. Çünkü Arap ülkelerinde Türk yemeklerine ilgi daha fazla. Ardından da Avrupa ve Amerika’ya açılmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

DÜNYAYA ‘DÖNER’ ADIYLA YAYACAĞIZ

Yöresel lezzetleri turistlerin isimleriyle öğrenmesinin önemine vurgu yapan Ünlü, “Döner Yunanistan’da farklı Arap dünyasında farklı bir isimle biliniyor. Biz bunu ‘döner’ olarak yaymayı düşünüyoruz. Türkiye’de bile turistlerin yoğunlukla gittiği restoranlarda mantının, lahmacunun adının farklı yazıldığını görüyorum. Kendi ülkemizde farklı isimler yazarsak yurt dışında ürünlerimizi markalaştıramayız. Türk mutfağını da dünyada geliştiremeyiz. İngilizce menülere döneri döner, mantıyı mantı, lahmacunu da lahmacun olarak yazılmasını ve bu isimlerin turistler tarafından öğrenilmesini, ürünlerin de isimleriyle istenmesini istiyoruz. Adımlarımızı da bu yönde atıyoruz” dedi.

1 TEMMUZ’DAN SONRA İŞLETMECİLERE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR

Sektör olarak pandemi nedeniyle zorlandıklarını anlatan Ünlü, “1 buçuk yıldır neredeyse hiç iş yapmadık denebilir. Sarı Restoranda paket servisi yapamadık. Böyle olunca ayrıca döner üzerine restoran açtık, burada paket servislerimize talep yoğun oldu. İnsanlar restoranlarda yemek yemeyi özledi. 1 Temmuz itibariyle kısıtlamaların kalkmasıyla bizim için daha iyi olacağını düşünüyorum. 1 Temmuz’dan sonra biz işletmecilere büyük görevler düşüyor. HES kodu sorgulamasını, maske kontrolünü, masalarda dezenfektan bulundurulmasını ve masalar arasındaki sosyal mesafenin korunmasını yapmak zorundayız. Salgın henüz bitmedi, ne kadar çok önlem alırsak o kadar kısa sürede kurtulacağımıza inanıyoruz. Ciro kaybımızı zamana yayarak toparlamayı düşünüyoruz. Fiyatlarımıza herhangi bir zam yapmadık, neredeyse geçen yılla aynı tutuyoruz” diye konuştu.

LEZZETLİ DÖNERİN PÜF NOKTASI

Restorana adını veren Serkan Mutlu da lezzetli dönerin püf noktalarına ilişkin şöyle konuştu:
“Türk dönerini dünyaya tanıtmak için buradayız. Yaprak etten yapılan döner iyidir. İçinde kıyma ve kuyruk yağının olmaması gerekir. Baharatları da çok katmamak lazım. Döneri herkes sever, Türk mutfağında yeri çok önemlidir. Bize gelen misafirler dönerimizi çok beğeniyor. Bence et ne çok pişmeli ne de çiğ olmalı, sulu sulu orta piş et tercih edilmelidir. Dinlenmiş kanlı olmuyor ve sağlıklı oluyor.”