Üstüne yapılan gecekondu, tarihi sarnıcı tehdit ediyor
İzmit'te, Roma döneminde şehrin su ihtiyacını karşılayan, 1987'de Kocaeli Anıtlar Kurulu'nca tescillenen ve üzerinde gecekondu bulunan İn Bayırı Sarnıcı, bakımsızlık ve mevsimsel şartlardan yok olmaya yüz tuttu. Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse, "Bu tür yapıların kazandırılması için çevre düzenlemesi yapılması, üstündeki yapıların kaldırılması lazım. Ziyaret alanına dönüştürülmeli. İzmit’in böyle bir potansiyeli var" dedi.
Yayınlanma :
21.05.2022 12:40
Güncelleme :
21.05.2022 12:40


Roma döneminde yapılan 2'nci en büyük su kemeri olma özelliği taşıyan ve 22 kilometre uzaklıktaki Paşasuyu'ndan toplam 21 su kemeri birleştirilerek inşa edilen su kanalının büyük kısmında zamana bağlı tahribat oldu.
Çarpık kentleşme içinde, geçmiş yıllarda üzerine inşa edilen gecekonduyla varlığını sürdüren İn Bayırı Sarnıcı, bakımsızlık ve çarpık yapılaşma tehdidi altında yok olmayı bekliyor.
Şu an atıl durumda bulunan ve madde bağımlılarının mesken haline getirdiği sarnıcın etrafı, mahallelinin şikayeti üzerine, belediye ekipleri tarafından demir saclarla kapatıldı.
İçeri giriş ve çıkışın kısıtlandığı sarnıcın duvarlarının yıkılmak üzere olduğu ve bakımsızlıktan bitkilerle örtüldüğü görüldü.
Bu yapıların hem kent hem de insanlık tarihi açısından son derece kıymetli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse, "Bu tür yapılarda zamanla rüzgar erozyonuyla yağmur erozyonuyla soğuk ve sıcak havanın etkisiyle parçalanmalar başlayacaktır. Görüldüğü kadarıyla üzerinde bir gecekondu var.
Çok ağır olmayabilir bu yapı sarnıç için ama bir yer sarsıntısı onu yıkmaya neden olabilir. O nedenle üzerinin boş kalması lazım bu yapıların.
Bunların kazandırılması için etrafında bir çevre düzenlemesi yapılması lazım. Üstünde kaldırılabiliyorsa o yapının kaldırılması lazım.
Etrafının kapatılıp koruma altına alınması lazım. Mümkünse birtakım bilgi veren panolarla bir ziyaret alanına dönüştürülmesi lazım. İzmit’in ve bütün şehirlerimizin böyle bir potansiyeli var" dedi.
Alanın tarihi yapı olması nedeniyle turist çekebilecek bölge olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ökse, "Bu yapılar, geç Roma ve Bizans dönemine aittir ama Osmanlı döneminde de zaman zaman onarılarak kullanılmıştır.
Parça parça korunmuş durumda, tamamını bulamıyoruz. Olabildiği kadarıyla koruma altına alınması gerekiyor.
Çünkü gerçekten turist çekebilecek alanlar fakat sadece turist çekmesi anlamında değil halkta tarihi kültürün, arkeolojik kültürün, mirasın farkındalığını yaratması için önemli" diye konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: