Başkan Kurt, konuşmasında Kızılay'ın bu milletin ortak değeri ve sigortası olduğunu vurguladı. Yanlış yapanların eleştirilip uzaklaştırılması yerine, kurumun toptan yıpratılmasının güveni azalttığını ve yeniden tesis etmeyi zorlaştırdığını belirtti. "Şerefül mekan bir mekin" (oturulan yerin şerefi oturan ile alakalıdır) sözüne atıfta bulunarak, kurumsal kimlik kadar insanın özne olarak içeride durmasının önemini dile getirdi. Toplumun, kuruma güveni arttıkça bir sahiplenme duygusunun gelişeceğini ve aidiyetle beraber "biz ne yapabiliriz" diye bakılacağını ifade etti.
Kurt, Kocaeli'nin merkezi noktasında olmalarına rağmen kan laboratuvarlarının Düzce'de bulunduğunu aktararak, bu durumun birçok defa gündeme geldiğini kaydetti. Gebze'nin sanayisi, eğitim kurumları ve teknolojisi ile bir merkez noktası olduğunu belirterek, buraya muhakkak bir kan laboratuvarı ve kan işleme merkezi kurulması gerektiğini vurguladı. İlk etapta sabit bir kan alım merkezinin oluşması gerektiğini, tam teşekküllü bir işleme merkezi için ise yaklaşık 5.000 metrekarelik (5 dönüm) bir alana ihtiyaç duyulduğunu ve bunun için görüşmeler yapıldığını ifade etti. Basının bu konuyu sürekli gündemde tutmasının önemine dikkat çekti.
Depremler ve doğal afetler gerçeğine dikkat çeken Başkan Kurt, bölgede acil gelişen olaylara hızlı tepki verebilme ve hareket kabiliyetini artırabilme adına bir lojistik merkezine ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu merkezin, özellikle bölgenin bir aylık gıda, giysi ve beslenme gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasitede olması gerektiğini dile getirdi. Yaşanan deprem tecrübelerinden koordinasyonsuzluk ve senkronizasyon sorununun ders çıkarılması gereken en önemli nokta olduğunu vurguladı.
Kızılay'ın sadece "ihtiyaç sahiplerine barınma ve beslenme veren" bir kurum algısının ötesine geçilmesi gerektiğini belirten Kurt, şubelerine gelen ve bazen tehdit içeren davranışlarda bulunan madde bağımlısı bireylere de yardımcı olmaya çalıştıklarını anlattı. Bu tür durumlarda Kızılay'ın öncü rol oynamasıyla, yerel idareleri ve kolluk kuvvetlerini de sıkıntıya sokabilecek durumların önüne geçildiğini belirtti. Kızılay'ın bu geniş yelpazede hizmet verdiğini, sadece iyi ve düzgün insanlara Başkan Kurt, gönüllü sayısını ciddi anlamda artırmaları gerektiğini, şu anki sayının yaklaşık 1200'e çıktığını kaydetti. Enkazlarda Kızılay'ın ilk giden kurumlardan biri olduğunu, battaniye, gıda ve ikramlarla uzun saatler hizmet verdiğini hatırlattı. Ayrıca, anaokullarından üniversitelere kadar bütün okullarda Kızılay bilincini oluşturma adına çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Kan bağışı konusunda yaşanan bilgi kirliliğine değinerek, Kızılay'dan başka Türkiye'de kan alıp veren başka bir grup olmadığını, kanın güvenli bir şekilde ihtiyaç sahibine ulaştırılmasında Kızılay'ın teknik ve teknolojik bilgi birikimiyle tek yetkili olduğunu ifade etti.
Son olarak, Marmara Afet Koordinasyon Merkezi ile birlikte arama kurtarma timi oluşturma düşünceleri olduğunu da sözlerine ekledi.
 
                 
                 
                 
                     
                 
                 
                 
                         
                                 
                                 
                                 
                                 
                                 
                                 
                                 
                                 
                                 
        
Yorumlar
Kalan Karakter: