Kocaeli’nin kahraman itfaiyecileri; her gün alevlerin, dumanın ve ölümle burun buruna, canlarını hiçe sayarak hayat kurtarıyor. Onlar için itfaiyecilik bir meslekten öte, yürek isteyen kutsal bir mücadele. Çoğu zaman yaşadıkları ağır anları aileleriyle bile paylaşmıyorlar; çünkü sevdiklerinin kalbi burkulmasın, gözleri arkada kalmasın istiyorlar. İtfaiyecilik, görünmeyen ama hissedilen; sessiz ama en gür haykırışlarla dolu bir kahramanlık hikâyesi…
TOPLU MEZARLARIN SESSİZ TANIKLARI
İtfaiyecilik; en yakınlarına bile anlatılamayan hikâyelerle, görünmeyen kahramanlıklarla dolu bir yolculuk. Kocaeli’nin alev savaşçıları bir sohbet ortamında, yüzlerce, belki binlerce anıdan süzülenleri samimiyetle paylaştılar bizimle… Kubilay Özcan, 1999 depreminde yaşadıklarını gözleri dolarak anlatıyor; “Bir evin enkazında anne, baba ve çocukları birbirine sarılıydı. Hepsini kurtardık ama o anın ağırlığını kelimelerle anlatamam.” Depremin bıraktığı derin acı ve iz, onun yüreğinde hâlâ canlılığını koruyor.
HATAY’DAN KOCAELİ’YE UZANAN VEFA KÖPRÜSÜ
Kerem Karaosmanoğlu’nun anısı ise itfaiyeciliğin sadece hayat kurtarmak olmadığını, ömür boyu süren bağlar kurduğunu gösteriyor:
“6 Şubat depreminin üzerinden bir yıl geçmişti. Adıyaman ve Hatay’dan gelen arkadaşlarla çay içiyorduk. O sırada bir adam yanıma geldi ve ‘Abi, sen beni enkazdan çıkarmıştın’ dedi. İlk başta hatırlayamadım. Ardından cebinden bir fotoğraf çıkardı. Enkaz altındayken ona whatsapp üzerinden gönderdiğim bir görüntüymüş. ‘Bu senin numaran değil mi?’ dedi. O anda yaşananlar gözlerimin önüne geldi, o anları tekrar yaşadım ve duygularıma hâkim olamadım. Adamla hüngür hüngür ağladık, boynuma sarıldı. Bu duyguyu tarif etmek mümkün değil.”
TÜNELİN İÇİNDE ÖLÜMLE BURUN BURUNA
Kocaeli İtfaiyesinin alev savaşçılarından Yunus Kaya’nın ilk büyük sınavı. Mesleğe yeni başlayan Yunus Kaya, Gültepe Tüneli’nde yaşadığı korku dolu anları şu sözlerle anlatıyor; “Tünelde araç yangını ihbarı geldi. Girdim, bütün araçlar ters yöne kaçıyordu. Daylight (Günışığı) filmini gözümün önüne getirdim. Duman öylesine yoğundu ki, hiçbir şey görünmüyordu. Arkadaşlarım indi, amirim ‘Zorlanırsan tüpü başına tak’ dedi. Birkaç dakika sonra irtibat kesildi. O an hayatla ölüm arasındaki ince çizgiyi iliklerime kadar hissettim.”
FİLM SAHNESİNİ ARATMAYAN O ANLAR
Yunus’un kaldığı yerden meslektaşı Kerem anlatmaya devam ediyor; “İhbar bize araç yangını olarak gelmişti, tünel bilgisi yoktu. Tünele yaklaşırken Amerikan filmlerinde olur ya, dumanlar çıkar, patlamalar olur; aynen öyleydi. Kadınlar çocuklarını kucaklarına almış kaçıyordu. Arabaların tamponları birbirine vurmuştu. Biz içeri girdik, dört arkadaş kol kola… Tüplerimiz 20-25 dakika gidiyordu ama oksijen bitmek üzereydi. Amirim Alkan, ‘Beyler, birisi olmazsa bittik’ dedi. Ben de ‘Allah’a şükür, kelime-i şahadet getirecek zamanımız var’ dedim. Kendimizi bıraktık, öldük sandık. Sonra karayolları ekibi gelip bizi oradan çıkardı. O tünelde hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.”
CAN DOSTLAR İÇİN CANLA BAŞLA MÜCADELE
Kocaeli İtfaiyesi’nin en hassas yönlerinden biri de tüm canlılara aynı sevgiyle yaklaşması. Çünkü onların gözünde her hayat eşit ve kutsal. Kubilay Özcan, fuar alanında çatıda mahsur kalan bir maymunu şöyle anlatıyor: “Elimizde muzlarla üç saat koştuk. Muzları alıyor, kabuklarını bize fırlatıyordu. Adeta bizimle oyun oynuyordu. Sonunda yakaladık. Çok ilginç ve unutulmaz bir andı.”
YUNUSUN TEŞEKKÜR TURU
Özcan’ın Körfez’de kurtardığı yunus anısı ise duygulandırıyor; “Çamura saplanmış bir yunusu kucakladım, üzerini tişörtümle örttüm, temizledik. Veteriner tedavi yaptıktan sonra denize bıraktık. Yunus serbest kalınca etrafımızda tur attı, başını bize teşekkür eder gibi salladı. O an hala içimi ısıtıyor.”
UZAYLI SANILAN BALON
İtfaiyecilik sadece korku ve zorluklardan ibaret değil. Tahir Alan’ın anlattığı olay ise mesleğin gülümseten tarafını gösteriyor: “Yaşlı bir çift, gökyüzünde uçan balonu ‘uzaylı’ sanıp ihbar etmiş. Gittiğimizde gördük ki sadece bir balonmuş. İşte mesleğimiz, bazen neşeyle gülümseten anlarla da dolu.”
GÖREVLERİ SONSUZ, CESARETLERİ SINIRSIZ
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, yangınlardan depremlere, tünel felaketlerinden hayvan kurtarmalarına kadar hayatın her anında görev başında. Ne zaman birilerinin yaşamını tehdit eden acil bir durum olsa onlar kendi hayatlarını riske atıyor. Onların hikâyesi sadece ateşle mücadele değil; aynı zamanda insanlık, sabır, dayanışma ve sevgi hikâyesi.
HER KURTARILAN HAYAT, YENİDEN FİLİZLENEN BİR UMUT
“30 yıldır bu mesleğin içindeyim, ama her işe ilk günkü heyecanla gidiyorum.” -Kubilay Özcan
“Bir insanı enkazdan çıkarmak sadece görev değil, insanlık borcudur.” -Kerem Karaosmanoğlu
“İtfaiyeci olmak, her an ölümle burun buruna olmaktır. Ama biz vazgeçmiyoruz, çünkü görevimiz hayat kurtarmak.” -Yunus Kaya
Yorumlar
Kalan Karakter: