Bu bir iş kazası değil, bile bile işlenmiş bir cinayettir
Kanko, olayın yaşandığı tesisle ilgili bölge halkının, işçilerin, muhtarların ve sivil toplum örgütlerinin uzun süredir uyarıda bulunduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: “Dilovası'nda bile bile bir cinayet işlendi. Çünkü bu felaketin geleceği belliydi. Her gün şikâyet edildi; vatandaş CİMER’e başvurdu ama bir adım atılmadı. Burası mahallenin orta yerinde, bitişiğinde evler, yakınında İŞKUR, geri dönüşüm tesisleri ve 50 metre ileride petrol istasyonu var. Bu yangın kontrol altına alınmasaydı Dilovası’nın yarısı yok olacaktı.”
Dilovası zehir soluyor; yıllardır uyarıyoruz
Dilovası’ndaki hava kirliliği, kimyasal yük ve denetimsizlik sorunlarının yıllardır bilim insanları tarafından dile getirildiğini belirten Kanko, geçmişte bölgede yapılan çalışmalarda bebeklerde dahi ağır metal tespit edildiğini hatırlattı.
“Öğretim üyeleri bunu açıkladığında susturuldular, yargılandılar; bugün geldiğimiz noktada bu uyarıların ne kadar haklı olduğunu acı bir şekilde görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kanko, yaşamını yitirenlerin büyük bir bölümünün çok genç yaşta olduğunu vurgulayarak, “16, 17, 18 yaşında daha hayatının başındaki gençler… Diğerleri ise emeklilik yaşına gelmiş, bir ömür çalışmış insanlardı. 600–800 lira yevmiye için bu koşullara mahkûm edildiler” dedi.
Kanko, bölgedeki denetim mekanizmalarının ağır şekilde çöktüğünü belirterek, “Denetim raporları rafa kaldırılıyor, patronlar görevlileri özel odalara alarak baskı kuruyor, gerçekler gizleniyor. Bu yalnızca bir tesisin değil, bütün bir sistemin çürümüşlüğünün göstergesidir” diye konuştu.
Görevden almalar yetmez; herkes hesap vermeli
7 devlet bürokratı ve 5 belediye bürokratının görevden alınmasının önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını belirten Kanko, şu çağrıyı yaptı:
“Bu ihmaller zincirini görmezden gelen, yıkım kararlarını uygulamayan, CİMER uyarılarını değerlendirmeyen herkes yargı önüne çıkmalıdır. Geçmiş dönem belediye başkanları ve mevcut kaymakam dahil, sorumluluğu bulunan kimse bu süreçten kaçamayacaktır.”
Bir ülkenin nasıl olduğunu anlamak için, insanlarının nasıl öldüğüne bakın!
Konuşmasında Albert Camus’nün sözlerine yer veren Kanko, “Maalesef biz bu ülkede maden ocaklarında, patlamalarda, silolarda, asansör boşluklarında ölüyoruz. Eğer bu düzeni değiştirmezsek Dilovası’ndaki facia son olmayacak” dedi.
Dilovası için mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz!
Konuyla ilgili Meclis Başkanlığına araştırma önergesi veren Kanko son olarak, Dilovası’ndaki iş cinayetinin tüm yönleriyle ortaya çıkarılması ve gerçek faillerin cezalandırılması için hem hukuki hem siyasi tüm adımların takipçisi olacaklarını açıkladı:
“Bu ölüm, bu ihmal zinciri, bu sorumsuzluk asla unutulmayacak. Dilovası halkı yalnız değildir. Bu cinayetin üstünü kimse örtemeyecek.”
Yorumlar
Kalan Karakter: