DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Gebze’deki eski MHP İlçe Başkanlarından Abdurrahman Dede ile bir araya gelerek barış süreci üzerine konuştu. Gergerlioğlu, Meclis’te barış komisyonunun kurulduğunu hatırlatarak, sürecin başarıya ulaşması için toplumun tüm kesimlerinin çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. Abdurrahman Dede ise geçmişte yaşanan acılardan ders alınması ve geleceğe odaklanılması gerektiğini belirterek, “Bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın” sözleriyle sürece destek verdi.
Bizim canımız yandı başkalarının canı yanmasın!
Güneydoğu’da şehit olan Gebze’nin ilk şehidi Numan Dede’nin ağabeyi Abdurrahman Dede, geçmişte MHP İlçe başkanlığı yaptığını ve MHP’nin Gebze Belediye Başkan Adayı olduğunu vurgulayarak barış sürecine bakışını anlattı. Dede, ilk çözüm sürecine rahmetli babasının “Evladım bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın” sözleriyle destek verdiğini aktardı.
“Keşke Fransızca yerine Kürtçe öğrenebilseydim!”
Türkiye’nin etle tırnak gibi olduğunu, Kürt ve Türklerin iç içe yaşadığını vurgulayan Dede, “Geçmişte Fransız Filolojisi okudum ama 40 yıldır hiç lazım olmadı. Bugün bir Kürt kardeşimin düğününde sevincini, cenazesinde üzüntüsünü anlamıyorum. Keşke ortaokulda seçmeli Kürtçe dersi olsaydı da öğrenebilseydik. Bugün Avrupa’nın birçok ülkesinde böyle, mesela Hollanda’nın %90’I İngilizce biliyor. Belçika’da 2 tane halk var. Valonlar Fransızca konuşuyor. Flamanlar Hollanda lisanı konuşuyor. Belçika bölünmedi. ” diyerek kültürel yakınlaşmanın önemine değindi.
“Antidemokratik uygulamalar bitmeli”
Dünyanın her yerinde insanların birbiriyle rahatça iletişim kurabildiğini, ancak Türkiye’de aynı ilde yaşayan insanların bile siyasi veya etnik farklılıklar nedeniyle konuşamadığını belirten Dede, “Artık birbirimizi kucaklamakta bile geç kalındı” dedi. Dede, sürecin başarısı için siyasilerin kendilerini tek yetkili görüp süreci baltalamak istememesi gerektiğini, antidemokratik uygulamaların son bulmasını ve adalet, hak, hukuk kavramlarının tüm toplum için geçerli olmasını beklediğini ifade etti.
Dede, Eren Bülbül’ün annesinin “Benim evladım öldü ama başka evlatlar ölmesin” şeklindeki samimi duruşunu örnek göstererek, her kesimden samimi insanların barışa destek verdiğini söyledi. Meseleyi “Karadenizli-Kürt zıtlaşması” gibi bir zemine çekmekten kaçınılması gerektiğini belirten Dede, bu durumun geçmişten gelen acıları eşelemekten başka bir işe yaramayacağını vurguladı.
Türkiye’nin güçlü olması için toplumun el ele vermesi gerekiyor
Dede, toplumun olayları iyi takip etmesi gerektiğini belirterek, karmaşanın insanların psikolojisini bozduğunu söyledi. “Roboski olayı var, hâlâ kimin bombalattığı tartışılıyor, bu yanlışlıkla yapılacak bir şey değil” diyen Dede, yargısız infazlar, faili meçhuller ve JİTEM gibi unsurların meseleyi çıkmaz sokaklara götürdüğünü belirttii
Türkiye’nin güçlü olması için toplumun el ele, kol kola vermesi gerektiğini vurgulayan Dede, bunun için ırkçılığa ve ayrımcılığa gerek olmadığını, saygı, sevgi ve kardeşlik temelinde yaşanması gerektiğini söyledi. Dede, “Bugün bir Kürt vatandaş İstanbul’a geldi, iş sahibi olmuş. Kürt’tür diye dışlanmamalı” diyerek, demokratik bir hukuk devleti çerçevesinde herkesin eşit haklara sahip olması gerektiğini dile getirdi. Milyonlarca Kürt-Türk evliliği olduğunu ve akrabalık ilişkilerinin geliştiğini söyleyen Dede, iki halkın etle tırnak gibi olduğunu söyledi.
Asker annesi de Kürt annesi de artık ağlamasın
Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yaptığı çalışmaları takdir ettiğini vurgulayan Dede, “ Sayın Gergerlioğlu bir gün ülkücüyü savunuyor. Bir gün Kürt vatandaşı savunuyor. Bir gün birtakım hassasiyetlerinden dolayı suçsuz yere içeri alınanları savunuyor. Aslında bu tüm toplumun genel olarak savunması gereken bir durum. Ankara'daki 600 milletvekilinin 600’ünün de savunması gereken bir durum. İnşallah sayıları artar. Bizim ihtiyacımız kardeşlik, dostluk, barış. Her şeyimi ortaya koyarım. Yeter ki kardeşlik olsun. Bu süreçte asker şehit olduğu kadar Kürt annelerinin de canı yandı, onlar da ağladı. Mesela Amerika'da 70 çeşit millet var, beraber yaşayabiliyorlar. Biz 1.000 yıldır beraber yaşıyoruz, kız alıp vermişiz. Dini birlikteliğimiz var, geçmişimiz var. Tarihsel birlikteliğimiz var. O halde bölüşemeyecek neyimiz var.” ifadelerini kullanarak sürecin önemini vurguladı.
“Bu Toprakları Cennete Çevirmeliyiz”
Gergerlioğlu da, Abdurrahman Dede’nin görüşlerinin son derece değerli olduğunu belirterek, “Bu topraklarda hakkaniyetli davranmak gerekiyor. İnsanlar öldü, sıkıntılar yaşandı ama bunları bitirmemiz gerekiyor” dedi. Barışın ve huzurun bu topraklarda egemen olması gerektiğini vurgulayan Gergerlioğlu, “Buraları cehenneme değil, cennete çevirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Gergerlioğlu ve Dede, barış sürecinin sadece iki gücün değil, tüm toplumun ortak çabasıyla gerçekleşebileceğine inandıklarını belirterek, “Barış platformları kurmak zorundayız” mesajını verdi ve konuşmalarını tüm topluma barış dilekleriyle sonlandırdı.
Yorumlar
Kalan Karakter: