• Aile eğitimindeki ikinci önemli ilke, ailede iyi bir iletişim ortamının oluşturulmasıdır. İletişim; ne söyleyeceğini bilmek, bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, en iyi nasıl söyleyeceği hususunda fikir yürütmek, olayları basite indirgeyerek sunabilmek, akılcı bir dille, karşıdaki kişiyle göz teması kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırabilmek, karşıdaki kişinin verilen mesajı anlayıp anlamadığını kontrol edebilmektir.
• Aile eğitiminde üçüncü ilke, çocukların gelişim özelliklerine göre eğitilmesidir. Her dönemin ihtiyaçları, ilgi ve arzuları anne baba tarafından karşılanmalıdır. Gelişim çağlarını ve gelişim özelliklerini bilmek, çocuk eğitiminde çok önemlidir.
• Aile eğitiminde dördüncü ilke, dengeli bir disiplin sahibi olunmasıdır. Çocuğa istenen davranış ve alışkanlıkları öğretmek, onda kendi kendini denetleme ya da iç denetim demek olan ahlak gelişimini sağlamak anlamlarına gelmektedir. Ceza ve disiplin birbirine karıştırılmamalıdır. Disiplin, kabul edilebilir nitelikteki davranışları belirleyen kuralların ve kontrollerin tümüdür. Ceza ise çocuğun uymadığı kuralların karşılığında ödediği bir bedeldir
• Aile eğitiminde beşinci ilke, ödül ve cezanın yerinde kullanılmasıdır. Eğitimde ödül ve cezanın önemli bir yeri vardır. Ödül, bir teşvik aracıdır. Çocuk eğitiminin bu temel üzerine oturtulması güzeldir. Çocukta görülen iyi davranışların karşılığı olarak, o davranışın aynısı veya daha fazlasıyla karşılık vermek; böylece çocuğu sevindirmek ve davranışların alışkanlık hâline gelmesini temin etmekte ödül vazgeçilemez bir güdüleme aracıdır. Ceza, suç, kusur veya yanlış yapan kişiye uygulanan yaptırım demektir. Cezanın kaynağı, insandaki korku psikolojisidir.