Gözü yaşlı baba konuştu; Ne olur, idam cezasını geri getirin

 Gebze Pelitli Mahallesi'nde 12 Temmuz günü Afganistan uyruklu A.M. (20) tarafından cinsel istismara, ardından da saldırıya uğrayan 16 yaşındaki Ayşegül Aydın, tedavi görmekte olduğu hastanede 132 gün sonra hayatını kaybetmişti. Pazartesi günü, göz yaşları arasında cenazesi toprağa verilen Ayşegül'ün babası Metin Aydın, Pelitli Mahallesi'ndeki evinin önünde kurulan taziye çadırında, '' Kızım 4 ayda canını teslim etmek zorunda kaldı, 4 ay direndi ama yavrumu toprağa verdim, ciğerimi söktüm toprağa verdim. '' diyerek idam cezasının geri getirilmesini istedi.

12 Temmuz 2021 tarihinde Gebze’deki dersaneden çıktıktan sonra Pelitli Mahallesi’ndeki evine gitmekte iken kendisini takip eden Afgan uyruklu bir kişi tarafından ormanlık alana çekilerek cinsel istismara uğrayan ve daha sonra da boğazı sıkılıp, taşla yaralanan 16 yaşındaki Ayşegül Aydın, tedavi görmekte olduğu hastanenin yoğun bakım ünitesinden çıkamayarak 132 gün sonra geçtiğimiz pazar gecesi hayatını kaybetmişti. 
Ayşegül Aydın, geçtiğimiz pazartesi günü Pelitli Camii’ndeki İkindi vakti kılınan Cenaze Namazı’nın ardından Pelitli Mezarlığı’nda göz yaşları arasında toprağa verilmişti..
Evinin önünde taziyeleri kabül eden acılı baba Metin Aydın, zaman zaman göz yaşlarına hakim olamazken, dün gazetemize yaptığı açıklamada yürek burkan ifadelere yer verdi. Kızı Ayşegül’ün suçsuz yere öldürüldüğünü söyen baba Metin Aydın şu sözlere yer verdi; 
 ‘’Ayşegülüm’ü, yavrumu kurtaramadım. Yavrum suçsuz yere evine gelirken, babasının, anasının yanına gelirken Afganistan’dan gelen bir katil, bir şerefsiz, bir adi, maksadını söylemek istemiyorum, yavrumun boğazını sıkarak, kınalı kuzumun yarı canını çıkarıp bıraktı. Kızım 4 ayda canını teslim etmek zorunda kaldı, 4 ay direndi ama bir şeyi kalmamış. Yavrumu toprağa verdim, ciğerimi söktüm toprağa verdim. 

KIZIM PİLOT OLUP GÖKLERDE UÇACAKTI, İNŞALLAH ŞİMDİ MELEK OLUP GÖKLERDE UÇUYORDUR

Ben bundan sonra yaşarmıyım, yaşamazmıyım, yaşarsan nasıl yaşarım, nasıl ayakta dururum bilmiyorum? Ayşegülüm’ün gücüyle ayakta duruyordum, yavrum bana çok büyük enerji veriyordu, çok büyük güç veriyordu, çok büyük hâyâl kuruyorduk meleğimle. ‘Ben pilot olacağım baba, ben göklerde uçacağım baba’ diyordu, şimde yavrum İnşallah melek olup göklerde uçar. 

BAŞKALARININ BAŞINA GELMEMESİ İÇİN İDAM GERİ GETİRİLMELİ

Yavrumun başına gelenlerin, başka yavrularımızın da başlarına gelmemesi için şu ülkede bir an önce, bütün yöneticilerimiz ‘Elhamdülillah müslümanız’ diyor, Elhamdülillah biz de müslümanız, Allah’ın kitabında, adaletinde diyor ki,’ Kıssasa, kıssas. Can alanın canını alın !’diyor. Canını alın ki, bilsin ki bir insan bir suç işleyeceği zaman, bilse ki canı alınacak, darağacına asılacak, kimse yapamaz, milyonda değil, on milyon da bir kişi yapamaz. Yapsa da , çok nadir, akli dengesi yerinde olmayan ancak yapar. Kesinlikle aklı başında, canının kıymetini bilen bir insan yapamaz. Herkesin de canı çok tatlıdır, canı tatlı olmayan hiç kimse yok. Eğer, bilseler ki bu ülkede idam var, bilseler ki bir çocuğu, bir kadını, bir insanı durduk yere öldürenlere idam cezası var, boğazına ip takılacak, sandalyeye tekme vurulacak, kimse bu işleri yapamaz. 

SAYIN BAHÇELİ İSTERSE, İDAM GERİ GELİR

Yalandan yere ikide bir ülkede ‘’ İdamı getirelim, götürelim’ deyip orda ucunu bırakıyorsunuz, neden korkuyor sunuz, korkunuz ne? Nedir korkunuz ki, idamı getirmiyorsunuz? Ben korkunuzun ne olduğunu biliyorum ama, bir korkunuz varki, idamı getirmiyorsunuz ? Yürekten inanıyorum ki, bu olayları yapanları siz de asmak istiyorsunuz, ama sizi durduran birşey var ama bilmiyorum. Aklıma bir şeyler geliyor ama söyleyemiyorum. Sayın Devlet Bahçeli, geçen gün sizi televizyonda dinledim, siz 20 yıldır bir şeyler söylediniz, siz bir şeyler söyediğiniz zaman bir şeyler yapılıyordu bu ülkede, söyledikleriniz hep yapıldı. Belki iktidarda olmasanızda ileride, geride,perde arkasında sizin sözlerinizin geçtiğini ben biliyorum. Siz isteseniz, bu mecliste bu idamı siz çıkarırsınız. Belki, bu benim başıma gelen yarın belki sizin torununuzun, ya da çocuğunuzun başına da gelebilir, bu azraillerin nereden çıkacağı belli olmaz, Kadıköy’de de çıkar, Bostancı’da da çıkar, Ankara’da da çıkar, belki sizin oturduğunuz bir villanın yanıbaşında da çıkar. Ne olursunuz, şu idam cezasını getirin, şu ülkede insanlar bilsin ki, ‘ idam cezası var’ yanlış yapmaz, kimsenin ırzına geçemez, namusuna tecavüz edemez.